Zamanı dijital olarak gösteren, bileğe takılan ilk dijital kol saati, 1970 yılında Hamilton Saat Şirketi tarafından geliştirilen "Pulsar" adındaki saatiydi. 18 ayar altın kaplama bu saat, kırmızı renkli LED paneli üzerinden saatin kaç olduğunu, kullanıcısının saat üzerindeki düğmeye basması üzerine gösteriyordu. Ancak saatin satış fiyatı, 2.100 Amerikan doları idi. Üretim aşamasında ortaya çıkan bazı sorunlar, saatin ticari olarak piyasaya sürülmesini 1972 yılına kadar erteledi ancak dijital kol saati piyasaya sürüldüğünde pek çok kişi, o güne kadar kullanılan mekanik saatlerin sonunun geldiğini düşünmeye başladı. Hamilton, bu dijital kol saatini geliştirirkenki en büyük ilham kaynaklarının, şirketin, yönetmenliğini Stanley Kubrick'in yaptığı 1968 yılında yayımlanan 2001: A Space Odyssey isimli filminde kullanılması için geliştirdiği dijital kol saati olduğunu söyledi.
Pulsar'ın en büyük problemi, 2.100 dolarlık satış fiyatıydı. Buna rağmen pek çok kişi, James Bond'un taktığı gösterişli altın kaplama saatlere benzer bir saati takabilmek için bu fiyatı fazla bulmadı. Bu kadar yüksek bir fiyat ödemek istemeyenlere cevap olarak Texas Instruments, plastik kayışlı dijital kol saatini 1975 yılında 20 dolardan piyasaya sürdü ve kısa bir süre sonra fiyatı 10 dolara indirdi. Bu ürün, Hamilton'ın sonunu getirdi ve şirket bir süre sonra Seiko'nun bir alt kuruluşu haline geldi.
Dijital kol saatleri üzerindeki çalışmalar sonraki otuz yıl boyunca sürdü. Dijital kol saatleri üzerindeki en önemli yeniliklerden birisi de, yüksek miktarda enerji gerektirdiği için ekranın sürekli açık kalamadağı LED ekranlar yerine daha az güç gerektiren LCD ekranların kullanılmaya başlaması oldu. 1980lerin başında dijital ekranlara termometre, çevirmen, hesap makinesi ve hatta minyatür televizyon gibi pek çok yenilik eklenmeye devam etti.
Ayrıca bkz.: Dijital saat