İngilizce'de hovercraft olarak bilinen ve Türkçe'de sıklıkla hava yastıklı tekne olarak adlandırılan bu taşıt, geniş bir hava yastığının üzerinde bulunur ve bu yastığa hava, kanallı bir merkezkaç vantilatörü aracılığı ile pompalanır. Hem karada hem de denizde gidebilen bu taşıt yükleme yaparken karada bulunabilir ve daha sonra görece sakin bir su akıntısı üzerinde ilerleyebilir. Hava sürtünme kuvvetini son derecede azalttığından bu taşıt, su üzerinde yüksek hızda ilerleyebilir.
Sör Christopher Cockerell, Saunders Roe Nautical One (SRN1) adını verdiği ilk ticari hava yastıklı tekneyi tasarladı. Hovercraft fikrine 1953 yılında ulaşmasına rağmen aracı ilk kez 1959 yılının Haziran ayında üzerinde kendisi de dahil üç kişi ile birlikte saatte 46 kilometre hıza ulaşarak test etmiş oldu. Cockerell teknenin çevresinde bulunan dar bir tünel içerisine hava pompaladı. Ardından bu hava teknenin merkezinden dışarı çıkarak teknenin ağırlığını taşıyabilecek kadar bir basınç uyguladı ve bu basınç, teknenin yüzeye değmeden durabilmesini sağlıyordu.
Günümüzde büyük boyutlu bir ticari hovercraft, Manş Denizi'ni yarım saatten kısa bir sürede geçebilecek güce sahiptir. Askeri kuvvetler bu araçları mürettebatın ve teçhizatın taşınması için kullanırken petrol şirketleri erişilmesi güç noktalara sondaj ekipmanlarını bu araç yardımı ile taşırlar. Bu araçlar ayrıca sulak alanlarda, sazlıklarda ve bataklıklarda, yüzey çevresindeki doğal yaşama zarar vermeden ilerleyebilirler.