Araba Alarmı

Araba Alarmı

Araba alarmı, dünyanın en popüler icatlarından birisi olmaktan çok uzaktır. İngiliz bir televizyon kanalının düzenlediği bir ankete göre Birleşik Krallık'ta yaşayanlar, araba alarmını en sevmedikleri ikinci icat olarak nitelendirmişlerdir. Aynı ankette en sevilmeyen icat olarak cep telefonu gösterilmiştir. New York Belediye Başkanı Rudy Giuliani, "Ses kirliliği önemli bir problemdir. New York kadar heyecan verici bir şehirde bile insanlar, araba alarmları tarafından rahatsız edilmeden uyuyabilmelidirler..." yorumunda bulunmuştur. Çeşitli ülkelerde araba alarmlarının yasaklanmasını öneren oylamalar yapılmış, hatta kimi araştırmalara göre araba alarmının araba hırsızlığını azaltmaktan ziyade arttırdığı sonucuna bile varılmıştır.

Kayıtlara geçen ilk araba hırsızlığı vakası 1896 yılına aittir. Arabalar değerli oldukları kadar aynı zamanda onları saklaması da kolay olduğundan hırsızlar, arabaları daima birer kolay hedef olarak görmüşlerdir. Dediklerine göre Kaliforniya'da arabalar için ses sistemleri yapan firmalar, aynı zamanda günümüzde bilindiği şekli ile kullanılan araba alarmı icadının da mucididirler. Tetiklendiği zaman son derecede yükses ses çıkarabilen bir araba alarmı, bağlı olduğu arabayı çalanları korkutup kaçıracağı gibi arabanın sahibinin yanı sıra civardaki insanlara da arabanın çalınmakta olduğu bilgisini verebilen önemli bir araç olarak gösterilir. Ancak araba alarmlarının en büyük sorunu, bu alarmların hassasiyet ayarının hiçbir zaman tam olarak doğru ayarlanamamış olmasıdır.

Modern araba alarmları, arabanın çevresine iliştirilmiş bir dizi sensörden oluşmaktadır. Bu sensörler, arabanın kapısı açıldığında ya da araba aniden hareket ettirildiğinde devreye girer. Alarmların sürekli olarak herhangi bir çalınma vakası olmadığı durumlarda bile etkinleştirilmesi, insanların bir süre sonra tıpkı yalandan ağlayan bir çocuğu görmezden geldikleri gibi alarmı da görmezden gelmelerine yol açmıştır.

Tipik araba alarmlarının yerine daha modern olan çalıntı araba kurtarma sistemlerinin kullanımı gün geçtikçe artmaktadır. LoJack adı verilen bu ve benzeri sistemleri kullanan arabalarda arabanın çalındığı bildirildiğinde, arabaya entegre edilmiş bir radyo vericisi polise bir sinyal gönderir. Polis ise bu sistemle uyumlu çalışan bir uygulama sayesinde aracın yerini tesbit ederek onun yerini bulabilir ve hatta çoğu zaman da hırsızı iş üstünde yakalayabilir.