Renkli Televizyon

Baird, iki elektron demetini bir araya getirerek hareket eden renkli görseller oluşturarak renkli televizyonu icat etti.

Renkli televizyon, insan beyninin farklı renkteki noktalar (resim elementlerinin kısaltılmışı olan piksel olarak da bilinir) dizisini renkli bir görsele dönüştürebilme yeteneğine sahip olması sebebiyle mümkündür. Renkli televizyonun negatif uçlu ışın tüplerinin her biri üç adet elektron demetine sahiptir. Siyah-beyaz televizyonların negatif uçlu ışın tüplerinde sadece bir adet elektron demeti vardır. Maskeli tüplerin deliklerinin ardına yerleştirilmiş delikler, kırmızı, yeşil ve mavi fosfor noktalarla kaplı bir yüzey barındırır. Algılanan tüm renkler, kırmızı, yeşil ve mavi sinyallerin karışımıyla meydana gelir (eğer tüm bu renk sinyalleri aktifse, renkli televizyonda beyaz renk görüntülenir). Okumaya devam et "Renkli Televizyon"

Naylon

Wallace Carothers (1896-1937), muhteşem bir kimyagerdi ve daha üniversite yıllarındayken Missouri'nin Tarkio Koleji'nin Kimya Bölümü'nün başına getirilmişti. Harvard Üniversitesi'nde Profesör olduktan sonra yeni ürünler geliştirmek üzere bir bilim laboratuvarı açmış olan DuPont firması tarafından kimya endüstrisi ile tanıştırıldı. Okumaya devam et "Naylon"

Mikrodalga Fırın

Mikrodalga Fırın'ın bulunuşu neredeyse tümüyle kazara gerçekleşmiştir. Mikrodalga fırının mucidi Percy Spencer (1894-1970) bir elektronik uzmanıydı ve bir radar ekipmanı üzerinde çalışıyordu. Makinenin güç ünitelerinden birisi olan "magnetron"un yanında durduğunda cebindeki çikolatanın eridiğini gördüğünde çok şaşırdı. Okumaya devam et "Mikrodalga Fırın"

Trambolin

Nissen'in zıplayan yüzeyi hem orduda hem de eğlence endüstrisinde kendine yer buldu.

Bir jimnastik hocası George Nissen (1914) ve bir jimnastik taklacısı olan Larry Griswold (1905-1996), 1935 yılının yaz aylarında, Flying Wards (Uçan Koruyucular) olarak bilinen ve cambazlıkları ile ünlü bir aile sayesinde tanındılar. İkili, o zamana kadar, Flying Wards ekibinin genellikle yerel YMCA'daki (Genç Hristiyan Erkekler Birliği) kullandığı ağlarını tamir etmekle görevliydiler. Nissen, küçük bir ağın, akrobatların zıplama eylemlerine yardımcı olacağını düşündü ve Griswold ile birlikte, ailesinin garajında, üzerine çıkanların zıplamalarına yardımcı olacak bir yüzey geliştirdiler. Bir branda bezi satın alıp onun dış kenarlarına bir dizi yay diktirdiler. Ardından ortaya çıkan materyali, yakındaki bir tahribat alanından yürüttükleri köşeli bir demir çerçeveye bağladılar. Okumaya devam et "Trambolin"

FM Radyo

Armstrong, paraziti en aza indiren radyo frekansının öncüsüdür.

20. yüzyılın başlarında yapılan ilk radyo yayınları, Genlik Modülasyonu (Amplitude Modulation - AM) esasına dayanıyordu. Radyo dalgaları özel bir frekans üzerinden yayımlanıyor ve alıcı (receiver) ise sinyali çözmeden önce genlik farklılıklarını algılıyordu. Her ne kadar ses kalitesi düşük olsa da - ki bu muhtemelen o zamanlarda varolan çok sayıdaki AM radyo istasyonlarından kaynaklanıyordu - ve parazitlere yatkın olsa da, 1970lere kadar yayım için en çok kullanılan ticari yöntem olmayı sürdürdü. Okumaya devam et "FM Radyo"