Fransız tıp adamı Augustin-Jean Fresnel (1788-1827), ışığın özellikleri ile son derecede ilgilenen bir kimseydi. Işık sapması ve kırılarak yayılması hakkında bir dizi makale yayımlayan Fresnel'e ait olan ve günümüzde kendisiyle özdeşleşen en önemli buluşu, 1821 yılında, onun fiziğe olan ilgisini kullanışlı ve devrimsel bir aygıta dönüştürdüğü Fresnel merceği olmuştur.
Fresnel, özünde o güne kadar kullanılan merceklere benzer yeni bir tür mercek geliştirdi. Ancak Fresnel merceğinin tasarımı, diğer merceklere oranla çok daha hafif olduğundan, deniz fenerleri için gerekli olan merceklerin üretimi için de elverişli bir çözüm olarak gösterildi. O günlerde kullanılan bazı deniz fenerleri 3.6 metre uzunluğundaydı ve dev bir arı kovanı gibi görünüyordu. Fresnel merceğinin farklı tasarımı, onun yaydığı ışığın 32 kilometre uzaktaki bir gemi tarafından bile görülebilmesine olanak sağlıyordu.
Fresnel, Paris'te deniz fenerli üzerine kurulmuş bir komisyonun üyesi iken Fresnel merceğini üretti. Aslında bu mercek çok basitti. Mercek biçiminde büyük bir büyüteç düşünün ve ardından bu aleti düzinelerce ya da yüzlerce eş merkezli halkalara bölün ve bu halkaların her birine farklı kalınlıklar ve boyutlar atayın. Fresnel'in merceğinde kullandığı halkaların bir yüzeyi tamamen düzdü ve eşit kalınlığa sahipti. Lensin ışığı odaklamak olan ana özelliğini korumak için Fresnel, her bir lens halkasını değiştirerek o halkaların her birinin yüzeyinin açısının farklı olmasını sağladı. Bu halkaları üst üste yerleştirdiğinizde ise ortaya Frensel merceği çıktı.
Günümüzde Fresnel merceği, bazı arabaların ve kamyonetlerin arkalarında kullanılmaktadır.