Uzay Gözlemevi

Elektromanyetik spektrumun yalnızca görsel radyo bantları, Dünya atmosferinden nispeten engellenmeden geçer. Diğer her şey için, gama-ışını, X-ışını, ultraviyole ve kızılötesi, uzayı gözlemlemek için Dünya'nın atmosferinin üzerinden daha iyi bir kullanım alanı sunar. Ancak NASA, uzayı Dünya'nın atmosferi dahilinden daha verimli bir şekilde gözlemleyebilmenin bir yolunu arıyordu ve bunun için dünyanın ilk uzay gözlemevi üzerinde çalışmalara başladı. Okumaya devam et "Uzay Gözlemevi"

Hubble Uzay Teleskobu

Kısaca Hubble olarak da bilinen Hubble Uzay Teleskobu'na, Samanyolu galaksisinin dışında başka galaksilerin de varlığını kanıtlayan ABD'li astronot Edwin Hubble'ın adı verildi. Hubble, Dünya'nın çevresinde dönen bir aynalı teleskop olup uzak evrenin yapısını incelemektedir. Ulusal Uzay ve Havacılık Dairesi Başkanlığı (NASA) tarafından inşa edilen ve 1977 yılından beri fonlanan Hubble'ın 1986 yılında uzaya fırlatılması planlanıyordu ancak daha sonra Challenger Uzay Mekiği'nin patlaması sonucu 1990 yılının Nisan ayına ertelendi. Okumaya devam et "Hubble Uzay Teleskobu"

İnsanlı Manevra Ünitesi

Uzay gemileri ve uzay istasyonları üzerinde görülen gelişmelerin ardından Amarikan Ulusal Havacılık Uzay Dairesi (National Aeronautics and Space Administration - NASA) herhangi bir uzay aracı kullanmadan uzayda hareket edilebilmesinin gerekli olduğunun farkına vardı. Uzay Dairesi, astronotların uzayda bulunan uydular üzerinde çalışabilmelerini, onları tamir edebilmelerini, yeni yapılar inşa edebilmelerini ve hatta diğer astronotları kurtarabilmelerini sağlayacak bir insanlı manevra ünitesi geliştirmesi için, günümüzde Lockheed Martin olarak da bilinen Lockheed Corporation'ı görevlendirdi. Okumaya devam et "İnsanlı Manevra Ünitesi"

Yeniden Kullanılabilir Uzay Gemisi

Apollo astronotlarını Ay'a gönderen Saturn V roketi gibi olan hız kazandırıcı roketler aslında son derecede müsrif bir teknolojidir. Bu roketler sadece bir kez kullanılabilir ve üzerlerinde yer alan parçalar daha sonra başka bir uçuşta kullanılamamaktadır. Ayrıca bu parçaların kütlesinin %97'si, uçuştan birkaç dakika sonrasına kadar kullanılmış hale gelmektedir. Hiç şüphesiz gelişmiş ve ekonomik bir uzay keşif programı için gerekli olan en önemli şey, uzaya gönderildikten sonra geri gelebilen ve daha sonra yeniden uzaya gönderilebilecek, yeniden kullanılabilir uzay gemisi teknolojisidir. Okumaya devam et "Yeniden Kullanılabilir Uzay Gemisi"

X-ray Teleskopu (X Işını Teleskopu)

X ışınları (X-rayler), Dünya'nın atmosferi tarafından emilirler bu sebeple bu ışınları görmek isteyen bir kişinin atmosferin üzerine çıkması gerekir. NASA'nın Uhuru (1970) ve Birleşik Krallık'ın Ariel V (1974) uyduları, dönerek sabit bir şekilde durabilen uydular (spin-stabilized satellite) olup, 400'ün üzerinde parlak X ışınını keşfetmişlerdir. Astronotlar, X ışınlarının yıldızların öldükten sonra saçtığı maddelere yönelik hayatî önem taşıyan bilgiler içerdiğini keşf ettiler. Özellikle süpernova patlamaları ve beyaz cüceler, nötron yıldızları ve kara delikler hakkında X-ray ışınları sayesinde çok sayıda bilgi sahibi olabiliriz. X ışınları güneş patlamaları gibi enerji yüklü etkinlikler sonucunda ortaya çıkan radyasyonun önemli birer parçasıdır. Okumaya devam et "X-ray Teleskopu (X Işını Teleskopu)"